1 Ocak 2012 Pazar

sevdiğini söyleyememek

 çeşitli nedenleri vardır. bazı insanlar sadece söyleyemez. bazen de koşullar, durumlar söylemek yerine gizlemeyi getirir. mesela ben anneme belli bir yaştan sonra onu sevdiğimi bir gece eve azıcık geç kalmış telefonda zılgıt yerken söylemiştim, o da yanımdaki arkadaş annemin sözlerinden yüzüme yansıyan ifadeyi görmüş ve seni seviyorum de demişti, annem telefonda ağlıyordu. hastalığından dolayı sinirleri iyice yıpranmıştı, ben seni seviyorum dedikten sonra ağlaması sürdü, bir şey demedi, belki diyemedi. ben çok garip hissettim, zor dönemlerimizde ettiğimiz onca kavgadan sonra herhalde onu sevmediğimi düşündü, bilemiyorum. hiçbir şey demedi. ben eve gittiğimde her şeye hazırlamıştım kendimi ama sakin bir anneye değil. sanki bana bağıran, kızan, azarlayan o değilmiş gibi sakindi. en ufak bir sitem cümlesi söylemedi. sakin sakin havadan sudan konuştuk ve uyuduk. o gün iyi ki de arkadaşım bana seni seviyorum dedirtmiş. ölümünden beş sene önceydi. başka sefer hiç olmadı.

aynı arkadaşım o dönem sevdiğim kişi için de aynı baskıyı kursa da o konuda muvaffak olamadı. orada araya giren gururdu. gurur bazen aşktan önce gelir. sevilen kişinin konumu, mesafesi, kurulan ilişkinin esas modeli bazen söylemekten geri çeker, hissettiğinizi bile saklarsınız belki. gerçi gözler birbirine değiyorsa çoğunlukla saklanamaz. ama değmeyecek mesafede kamuflaj mümkündür. bazen sevgilisi ya da eşi var dersiniz susarsınız ama gözleriniz hiç susmaz. ona rağmen anlamayabilir o. artık her kimse... sizi arkadaşı olarak görüyordur ya da görmüyordur. olasıdır. yine de fiziksel mesafeler aşılabiliyorsa kendinizi zorlayın. bir şey kaybetmezsiniz. bugün depremde birdenbire bir sürü insan öldü, kimbilir kaçına sevdiğini söyleyemeyen kaç kişi vardı...

(24.10.2011 04:01)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder