1 Ocak 2012 Pazar

yılbaşı ve kırmızı don klişesi

Bu yazı da saat 12'yi vurmadan yetiştiremediğim güzide yazılarımdan. Hatta saatin 4'ü çeyrek geçtiğini düşünürsek... neyse önemli olan yapmak! 


                                                        Öncelikle işte o don!


Bu kırmızı don klişesinin kökeninde Noel Baba vardır, hepiniz bilirsiniz Noel Babamız (cici baba) hep kırmızı takımı ile gezer ve herkese hediye dağıtır. Kırmızı yaşam ateşinin ve cinselliği de temsil eden kök çakranın rengidir ve kısmet açtığına inanılır. Bu nedenle kırmızı donun bol hediye veya kısmet getireceği inancı hasıl olmuştur.


Bir de Feng Shui var. Feng Shui'ci bir ablamız cv'si çok iyi bir adamı iş görüşmesine kırmızı donla gitmeye ikna etmiş, adam çok iyi eğitim almış olmasına rağmen aylardır işsizmiş, o gün işi alıp da gelmiş. Aynı apla 'bir erkekle ilk buluşmanızda mutlaka kırmızı çamaşır giyin,' dedi. Erkeklerle buluşmadığım için bilemiyciim. 


Feng Shui bir yana Noel Baba hikayesi gayet uydurmaydı. Ciddiye alanlar olduysa özür dilerim ama belki haklıyımdır, destekli salladım.


İnsanların neredeyse mitokondrilerine işlenmiş bu kırmızı donun tam da yeni yıla girerken giyilmesi gerektiği -yani önceden giymiş olsanız bile o saatte çıkarıp tekrar giymeniz veya yeni bir don giymeniz gerek- gibi bir saçmalığı, annem nereden duymuşsa duymuş. Ben de kırmızıyı çok severim, her sene bana benim hoşuma gideceğini düşündüğü kırmızı donlar alırdı, noel baba resimli, yıldız işlemeli, kurdeleli, çeşit çeşit, son seneler transparan modellere merak salması ve benim onları sevdiğimi düşünmesi de geçen sene lodosimou ile epey eğlenceli bir konuşmamıza konu olmuştu. Annem geçen sene abartıp öyle şeyler almış ki, sadece pamuklu kırmızı çorap "normal" diyebiliriz. Hatta lodosimou 'emin misin abi? o da yukarı çekince vücut çorabı olmasın?' demişti, kullanamadığım halde epey eğlendirmişti bizi bu donlar. Anneme 'ben bunun içine nasıl gireceğim anne? göz var nizam var' dediğimde annem 'hep böyle mi kalacaksın? ver kilolarını gir, alla alla' diye beni alabora etmişti. Her gün yaptığı bilumum tatlıyı yiyerek bunun mümkün olmadığını dile getirmem pek işe yaramadı, don da beyaz kapri eşofmanın üzerinde mini etek seviyesinde kaldı, güldük eğlendik. Bu sene değiştirmek için bakınırken gözüme çarptı, sanki bakıp bakıp gülümseyeyim diye ortadaydı hep. Gözüme kestirdim ve bu sene tam oldu. Kilolarımı verdim anne, bak o düdük şey bile tam oldu. Rahat uyu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder