31 Aralık 2011 Cumartesi

öyle bir geçer zaman ki

 faşistlerden hiç dayak yememişlerin sağ sol yanlılığı hakkında atıp tuttukları dizi. hatunun tek mermi ile faşistlerin işlerini onlara zarar vermeden bitirmesi de hoş olmuş.
(02.11.2010 22:23)


aras bulut iynemli'yi yakında oscar ödül töreninde de göreceğiz bu gidişle. o nasıl oyunculuktur, o nasıl delirmedir. bravo!
(14.12.2010 23:48)


 bu dizi bu bölümde saçmaladıysa soner karakterinin dünyanın en gerizekalıca evlenme teklifini yapması ile saçmalamıştır...

ne o? aile içi kırılıp yen içinde kalan bir travma gözleriniz önüne serildiğinde hepiniz namus bekçisi, dünyanın en erdemli insanı, asla bunları yapmayacak, çevresinde olursa da tepkisiz kalmayacak insanlar kesildiniz? linç bile geldi aklınıza? neden? çünkü bir dizi karakteri, ki yaşamın içinden bir karakter, dizide boşandığı eşinin tecavüzüne uğradı, yok efendim bu ne çirkinlikmiş bık bık

bu çirkinlik değil a kör gözlüm, bu yaşamın ta kendisi, çevrende olduğunda travma yaşamış kadını susturmaya, olayı böyle örtmeye kalkacak bir cibiliyete sahip aslan kesilenlerin çoğu. kimi kandırıyorsunuz? ülkede istatistiğe geçebilmiş vakalar bile insanın tüylerini diken diken ederken kendinizi daha ne kadar kandıracaksınız? bu dizi bu anlamda çok da iyi bir şey yapmış, kadının maruz kaldığı aile içi şiddetin boşanma ile bile bertaraf edilemeyeceğini görmüş oldunuz. erkeğin başka bir kadınla evli olması bile erkeğin bu saplantılı ve hastalıklı düşüncelerini sakin sulara çekemiyor. bakın daha taze yazmıştım, iskoçya'daki oranlara bakın, bu istatistiklerle türkiye'yi yerin dibine batırmış olmuyorsunuz, aksine iskoçya'da tecavüze uğrayan insanın dile getirme olasılığı daha yüksek olduğu için aslında sadece buzdağının görünen kısmına bile sırtınızı dönüp size dokunmayan yılanlar istediği kadar yaşasıncılık oynuyorsunuz, bırakın cezasını vermeyi, ki kimse de talep etmiyordur bunu, bir insana en büyük ceza olan sosyal hayatta itibarsızlaştırılma ve yalnızlığa mahkum edilmeyi bile bir tecavüzcüye çok görüyorsunuz, neden? yılan size dokunmadı...

ne diyordum? istatistik, buyrun okuyun, tecavüz en çok kimlerden geliyormuş, nasıl tepkiler veriliyormuş:

(this is not an invitation to rape me yazısı)

türkiye'deki görünen istatistiğe bakın, tecavüzler mağdurun suskun kalması veya susturulması ile hasır altı edilmesine rağmen ölüm malesef o kadar kolay gizlenemiyor ve türkiye'de erkeklerin sevgisi her gün üç kadını öldürüyor.

sizin bu diziye canınız sıkıldı, benim de size canım sıkıldı. orada hayatın içinden bir dram gösterilirken osman koş ananı... diyecek kadar ucuz ve sefilsiniz. sizin diziden mideniz bulandı, benim de cerahatli tepkilerinizden...

buyrun buradan yakın.

(20.04.2011 00:08)


ayça bingöl ne kadar tebrik edilse azdır. özellikle son sahnelerdeki bakışları, yansıttığı o delirmişlik hali mükkkemmmel ötesiydi. ne kadar oscar varsa toplayıp verin ablama. da o bıçağın gidişi cemile'yi gösteriyor(bir takım parabolik ve hiperbolik hesaplar ve türev falan). demedi demeyin. o ruh hali içinde bile ali'yi bıçaklamayacak.
(27.04.2011 16:31 ~ 16:36)


 sonuna yetiştim de genel bölüm hakkında değil gördüğüm hakkında yorum yapayım:

aylin'in rengi uçmuş benzi atmış makyajı ne kaddddaarrrr yapaydı öyle... dudaklara o renk ruj sürünce daha doğal olmuyor, daha kaliteli bir makyaj beklerdim. ya bir de rujjj varrr diye bağırıyordu, rujla beraber diğer tonlar da sırıtıyordu, ruj önemli. zaten intihar sahnesi havada kalmış, daha dramatize verilebilirdi, bir de o kapağın düşmesini, düşerken dönmesini saatlerce gösterdiler. sizin bu yaptığınızı haneke yapmıyor be! daha doğrusu yapıyor, ama size gelmez, becerememişsiniz, aylin'de de performans düşmesi gördüm, nişan sırasında hissettikleri olsun sonrası olsun iyi yansıtamadı, farah'tan çok daha iyi bir performans beklerdim. soner de bu sefer acısını yansıtamadı, bilinçli yapılıyorsa çok kötü, hani aşkımı kalbime gömdüm taş olsun türevi bakışlardan uzaktı eğer ifade edilmek istenen buysa...

soner soner diyorum da, ağlarken de performansı iyi değildi, o kadar derin bir aşk, ilkinde az endişeli ve soğukkanlı, hani üzüntüsünü biriktirme yok, edelim yapalım adamı, sonra agucuk gugucuk ağlayan soner tiplemesinden uzak bir ağlama bu, ühü ühü ühü diyen bir adam, karikatür ettiniz soner'i, endişesini de yansıtamadı yeterince, ne olmuş bu bölümde bu dizi oyuncularına yahu? neler oluyore? aylin'in nişanda masada içerken ki iki kadeh bişi içip sarhoş olması, sonra sarhoş sesi gidip günlük hayat sesi ile *çok özür dilerim murat* demesi, o ani değişim sarhoşluğunu yapaylaştırmış, sonrasında da aynı sesi toplayamadı zaten...

o değil de, kaynananın tecavüzden olma bir bebeği coşkun oğluna yetiştirmesi de nedir... burası gerçekten ama gerçektennnn hiççç olmamışşşş... türk kadını bu değil! o dönem bile bu değil! yalnız o dönem kürtaj yasal değilse neden cemile illegal de olsa yapcem derken ali aldırmasın dedi ki? yani illegalse zaten aldıramaz... kürtajın kısa tarihine bakmam lazım... da senaristlerin öncesinden bakması iyi olurmuş sanki? sankiiiğğ? sankiiiiğğğ?(kara sevda melodisi gelecek buraya) 

(04.05.2011 01:21)


 ahmet'le berrin'in acı çekme sahnelerinde o iğrenç müziği çalmasınlar lütfen. hayır zaten izlemediğim bölümlerle olaylar nasıl bu hale geldi bilmiyorum, zehra'nın ahmet'in kızı olduğunu düşünüyorum. cemile akarsu ne zaman cemile karcı oldu anlamıyorum falan. duygulardan yakalatamıyorsa dizi ki oyuncular yakalatıyor, arkaya korkunç müzik eklemelerine gerek yok. biraz kassalar requiem for a dream'in müziğini çalacaklar. haberlerdeki ucuzluğa dönecek iş.
(25.10.2011 21:08)


EK: Süley-Man: dizideki süper kahraman. o isim öylesine mi verildi sandınız?

her eve lazım.


(12.10.2011 17:32)


bunları yazmışım dizi hakkında, son gelişmelerle iyice sapıtan dizi bakalım ne kadar batacak. sen milyon dolarlık şirkete sahip ol, bir düdük kardeşinin elinde oyuncak et kendini. bir aylin soner aşkı vardı, o da yok. saçma sapan bir hale döndü dizi. sonra belki bir şeyler karalarım yine. şimdilik bu kadar, yeni yıla girerken bu yılla bitirilmesi gereken hesaplarım var.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder